Kaç kere mitralyözün başına oturdun
Küçük yüreğinle çocuk, küçük yüreğinle
Mitralyöz soğuk, dokunma ellerinle çocuk
Küçük ellerinle çocuk, küçük ellerinle

Dert sarardim, c4'ün dibine gül sarardim
Yar niyetine O'nu arardim özgür günlerimde
Gel dağa
Ey dinle kim gelen dağa
Bırak mitralyözü sen daha yarinları bekle

Kac kere mitralyözün başına oturdun
Küçük yüreğinle çocuk, küçük yüreğinle
Mitralyöz soğuk, dokunma ellerinle çocuk, küçük ellerinle

Dinle çocuk!
Eğer bir gün olur da güneşli günler gormeden toprağa düşersem
Bir borcum var dağlara, bir gülümseme borcum var
Kaç kere, söyle kaç kere mitralyözün başına oturdun küçük yureginle
Git buradan çocuk
Bahçeler seni bekler, güneşler seni özler, aldanma özgürlüğün büyüsüne
Bir gün çocuk bir nefer daha, bir yumruk daha yere duser
Bor güneş daha doğar, bir çiçek açar
Bir bakmışsın boyun eğ diyenler af diliyor
O gün intikam bizimdir çocuk, o gün intikam bizimdir
Şu dağlar çocuk, şu dağlara hayat veren, özgürlüğün ruyasidir
Küçük ellerinle tuttuğun şu mitralyöz, bir halkın aynasidir
Elbet çiçekler tutarsın, elbet şiirler okursun
Daha vaktin var çocuk
Güneş sana dogacak, rüzgâr seni anlatacak, bir şarkıda buluşacağız
Bir şarkıda devrimimiz buluşacak
Dinle, şu haykırışlari dinle, isyanimiz dağları titretiyor
Güneşimiz karanlığı yok ediyor
İnan cocuk, inan bize!
Al şu mitralyözü, vur faşiste!
Dağların doruklarında, bir gün güneş bize doğacak
İşte o gün çocuk, işte o gun, zafer bizim olacak!
Sarıl hayata çocu, bir gün elbet karanlıklari parçalayacagiz
Umudun rüzgarları, dağlardan uzerimize esecek
Çiçekler açtığında yarın diyeceğiz, yarın bizim olacak
İsyanımızin ateşi baharı aydınlatacak
Gelecek çocuk, bizim günümüz gelecek
Bir sabah devrimi mujdeleyecek
Marşlarımız, yeri göğü önleyecek
Zincirleri kıracağız çocuk, aydınlığa birlikte bakacağız
Bu düzenin basina, çelikten bir yumruk vuracağız
Kardeşlik kazanacak, gerekirse bu uğurda can vereceğiz
Adını duymadığımız, yüzünü görmediğimiz insanlarla kardeşçe yasanacak bir dunya birkacagiz
Goreceksin cocuk, bir gün, bir gün tarlaları eken eller, fabrikada çalışan eller birlesil tek yumruk olacak
Ve bu kahpe duzenin bağrına inecek!
Bu kavga bizim kavgamiz, dağlarda türkü söylediğimiz güneşli gunlere kadar
Mavi gökyüzüne bir kavga borcumuz var
Bu kavga güneşimiz sönmesin diyedir!
Bu kavga, fabrika duvarlarinda umudumuz yesersin diyedir!
Bu gecenin şafağı söksün diyedir!
Aydınlığı özledim çocuk; baharı, çiçekleri, dağları!
Öfke kokan betonlarin arasında değil, mavi gökyüzünun altında yaşamayı!
Ofkemiz bu düzene çocuk, şu mavi gökyüzünü parsel parsel edene
Kuşlar anlatır belki öykümüzü
Betondan fışkıran çiçekler yaşar hayâllerimizi
O gune kadar çocuk, nasırlı ellerimiz bir olana kadar
Şu düzenin çarklarını kırana kadar

Dokunma çocuk!
Mitralyöz soğuk!
Dokunma küçük ellerinle çocuk!
Dokunma küçük ellerinle çocuk, dokunma küçük ellerinle!..

Kaç kere mitralyözün başına oturdun
Küçük yureginle çocuk, küçük yüreğinle l
Mitralyöz soğuk, dokunma ellerinle çocuk
Küçük ellerinle çocuk, küçük ellerinle
Kaç kere mitralyözün başına oturdun
Küçük yureginle çocuk, küçük yüreğinle l
Mitralyöz soğuk, dokunma ellerinle çocuk
Küçük ellerinle çocuk, küçük ellerinle