Fikret Kızılok
Hesap Vakti
[1. Bölüm]
Hesap vakti gelmişti
Tarih alışkanlığından vazgeçecek
Kimsiz, kimliksiz, kişiliksiz kalanlar
Şimdi kendi yazgılarını yazacaklar

Ne ezen olmalıydı, ne ezilen
Her ulus kendi bağımsızlığını kendisi yaratacak
Eğer siz bu işleri başkaları adına yaparsanız
Bunun adına emperyalizm denir
Oysa biz emperyalizmi kahretmeye geliyoruz

Hakimiyet milletindir dediğimde acaba ne anlıyorlardı?
Ama anlayacaklardı
Savaştıkça anlayacaklardı
Kazandıkça anlayacaklardı

[2. Bölüm]
Bir gün ressamlar kahramanlık yüzünü kaybederlerse
Gitsinler Yıldırım'ın resmini yapsınlar
Aksak Timur şimdi yaşasaydı
Belki de aynı şeyi yapacaktı

Şu gencecik çocuklara bak
Yeni Zelandalı, Avusturalyalı, Anzak ve Yunan için
Anlamsız bir savaşın garip mezar taşları değiller mi?
İşte şimdi bizden öğrenecekler
Özgürlüğün ne olduğunu
Bağımsızlığın ne olduğunu
İçleri rahat, yanı başımızdaki mezarlarda
Daha ilk meclis açılırken oradakilerin çoğunun ulus kavramı yoktu
Padişah, hilafet ve ümmet
Bundan başka kişiliği olmayanlarla
Böyle bir özgürlük savaşı nasıl kazanılacaktı?
Diyelim ki kazandık
Bu savaş kimin adına kazanılacak?

Ana kalbi işte
Düşündüklerimi ve arkadaşlarımı tanıdıkça
Başıma bir şeyler gelecek korkusuyla
Anacığım pamuk elleriyle okşamıştı beni
Mustafam dedi, korkuyorum, padişaha karşı mı geleceksin?
Gün nasıl doğacaksa
Sen beni nasıl doğurduysan anacığım

[Nakarat]
Güneşe bak, doğudan doğacak güneşe bak
Güneşe bak, doğudan doğacak güneşe bak
Gün nasıl ağarıp gelecekse
Nasıl ki rüzgâr bulut olacaksa
Buluta yağmur, el değecekse
Yağmura toprak can verecekse

Güneşe bak, doğudan doğacak güneşe bak
Güneşe bak, doğudan doğacak güneşe bak
Ne din ne ırk sen, ben var
Ne dün ne bugün, yarın var
Sonra ateş, sonra kan, sonra ihaneti gördük
İhaneti ateşle yakıp, aydınlatıp
Korku korkudan kaçıp, ressamlar bizim resmimizi yaptılar
Gencecik Yeni Zelandalı, Anzak, Avusturalyalı
Koyun koyuna bağımsızlığın resmini bizden öğrendiler

[Nakarat]
Güneşe bak, doğudan doğacak güneşe bak
Güneşe bak, doğudan doğacak güneşe bak

Aydınlattık
Korku korkudan kaçıp, doğudan doğdu güneş
İlk defa karanlık korktu
İhaneti ateşle yakıp, aydınlattık

[3. Bölüm]
İnsanlar bilinçlendikçe kişiliklerini ister
Milletler de öyledir
Kabiliyetlerini keşfetmek, zengin olmak isterler
Bu zenginlik başkalarının açlığı pahasına olursa
İşte o zaman iş değişir
Eninde sonunda hesabı sorulur
Din adına, ideoloji adına başka milletleri boyunduruk altına almak
İşte biz buna emperyalizm deriz

Gerçek bir devrimcinin amacı
Egemenliğin kayıtsız ve şartsız ulusta olmasını sağlamaktır
Tam bağımsızlık dünya milletleriyle kardeş olmak demektir
Irk esasına dayanan düşünce unsurları
İnsanlık ailesine üvey evlat yetiştirmek demektir

Bilinçlenen bir toplum demokrasiden korkmaz
Halkını cahil bırakan insanlar eninde sonunda kahrolurlar

[4. Bölüm]
Fakirliği paylaşmakla, zenginliği paylaşmak ayrı ayrı şeylerdir
Sosyal devlet emeğin ve geniş halk kitlelerinin refahı demektir
Bunun kaideleri bellidir
Ne üç beş kişi parası ile dünyayı değiştirebilmelidir
Ne de devlet zalim olmalıdır

İnsan zekâsı ve kültürü soyut ve somut kavramlarıyla bir bütündür
Sanata, bilime ve söylediğin türküye
Ekmek kadar acıkıyorsan ne mutlu sana

Barış zekâ ürünüdür
Savaş aklı olmayanlara aittir
Eğer uğruna savaşacak bir şeyin varsa
O olsa olsa özgürlüğündür, bağımsızlığındır

Zaman akacak ve gidecektir
Hiçbir şeyi tabulaştırma
Dogmalara karşı koy
Büyük devrimlere gereğin kalmayacak kadar devrimci kal yeter

[Kapanış]
Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme, yoksa
Sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım