[Bölüm 1]
Her hatırada ayrı bir soluk var, her hayatta siyah güller
Belki gülmem son üç dört senedir neden bilmem
Bu daha beter, her gülüşte kanla acır
Kıvrımla kıvılcım bu dünya hain sana
Tuğralarını saklıyor zaman kısa [?] hemen
Siyah güller, ak gül
Bahçelerini unutmuş şu günler
Aklım her şeyden daha beter
Konuşmayan birinden korkmuyorum ben
Kafamı yastığa koyduğumda cinleşen sesimden korktuğum kadar
Avdan korkmuyorum avcıdan korktuğum kadar
Cehennemden korkmuyorum Tanrıdan korktuğum kadar
Tanrıdan korkmuyorum kendimden korktuğum kadar
Siyahtan korkmuyorum beyazdan korktuğum kadar
Yoldan korkmuyorum yolcudan korktuğum kadar
Korkmuyorum nefretinden aşkından korktuğum kadar

[Hook]
Haydi vur, bu kısım daha hoş olsun

[Bölüm 2]
Bu hüzün bana ait, benimle bir beden
Elim kolum kadar alıştım harbiden
Acıyı bitirmek bir uzvu kesmek kadar zorsa şimdi
Bırakın yavaş yavaş kemirsin beni
Ses, nefes doğru kabrime
Neşve bahçesinde huzur gülünü protesto etmek
Neşve bahçesinde şeytan suretinde bir yangın köpürmek
Bunlar yüzümde gördüğüm şeyler
Yeni bir şerle safi kum çizdim göğsüne
Şu zehri tatmak için can atan yüz binleri izle
Ne zaman yağıyorsa ekimden bir fırçanın resimleri
Yeniden masal okuyor bileğe kanlı cesedi
O hayat, o tutkular zindanı
Büyülü lanetiyle koşturan kısrağı
Sana birkaç lafım bu, zararı sabrım
Bir ölüyü makyajınla kandıramazsın!