Üvey
Enfarktüs
[Type Wheel]
Tanınmaz hale gelir çekmecen
İçinde ne varsa; hayatına renk veren
Ben ki yıkılmazdım 100. yıl Bulvarında
Yanıldım, ziyanı yok kırılsa üzülmem pencerem

[Ağaçkakan]
Cüzdanımdan çıkan kimliğin getirdiği karakter yerle yeksan
Doğum günüm falan filan
Alkışlar akrilik vekaleti bilinmiyor
Vivalde senkronunda 4 mevsim geçmiyor

[Type Wheel]
Sonra tüm şehir bambaşkadır, hiç sevmediğin sokakta dahil
Bütün ağaçlar yaşlanır, siyah kolumda sahil
Aslında kaybedecek milyonlarca sebep varken
Kaybolmayı tercih ediyor, tek bi malup, tek bi cahil

[Ağaçkakan]
Tırnak dibine biriken mıktanıs, kutup seç
Hak'katеn uzaktan baktığımda zerafetin yetеr
Yalan söyledim bi kafiyeye evvel ne ilki, ne sonuncu
Ne de nezlimde devamı cehennem

[Type Wheel]
Merak etme, merak etme beni bugün
Nasılsa var edilmiş derdin, mahvedilmiş hastasıyız
Sokaklar ağzına kadar hayat dolu, tutundum saçlarından
Doğmak üzere bir insandım, hastane taşlarında
[Ağaçkakan]
Kehribar, aç tamah, sükut ve vaveyla
O apartman, o trabzan, o açılmayan barıyla
Şehir delirtir ve kırmızı ve beyazla
Boş sahafta pinekler plastik curcuna

[Type Wheel]
Evimde sahibim, cebimde katilim bu denli
Biçimce gerçeğim, içince transparan tenli
Yakında mavi hoşcakal düşerse aklıma
Nasılsa önemi yok, nasılsa ben bi' toprağım kahverengi

[Ağaçkakan]
Azaldık heyhat çoğaltma bizi
Veli nimetim yeşil çuha, oğlak derisi
O kadar yürüdüm ki gazi caddesinde sorma
Ya safsak, ya da gittiğim yer sandığımdan muğlak

[Type Wheel & Ağaçkakan]
İçme diyor, İçme diyor, bi ses gelip içme diyor
Camel durup durup garip suratıyla küfrediyor
Kıvılcım tiryakisi parmak uçlarım ister istermez
Masaya doğru tüm iradesiyle çark ediyor