Üvey
Sıfırın İzahı
[Verse 1: Ağaçkakan]
Lümpen hakikat ikmali beyne doğru pompalar
İhmali seyre doldu manzaram da var olan ziyan
Devre mülk liman kururdu uçurumun eşikte gölgesinde
Belki düşerim belki giderim beni bekleme kaptan

Nasıl istersen öyle çağır bu ayak izim
Küvet suyunda tamamladım kutsanan bu vaftizi
Yanıma kar kalır sargıcı seyirci sahici sevihti
Serin kanlı bi misyoner asparagas aklı selimdi

Porselen kafeste hali vestiyerden topladım
Vernikte bulaşık ahşap ruha beden market
Muamma tutsun kokusu leş ambersiz yatır burnu tek amnezya bahane güneş boykotunda pusuladan sebep

Rastgele alala bölgede ütopya kervanıyla karşılaştım
Doğurgan bir mucizeden kaset çaldım
Zümrüt taşlı tarihin karanlık kermesinde
Gölge taliminde vurulan bir kaç parça ışık çaldım

[Nakarat]
Çalıntı günaydın
Sahtekar imtihan
Bi boşluk var içimde
Tekrar ve tekrar ve tekrar
[Verse 2: Type Wheel]
Var edilmiş korkulardan ayrıl gereksiz sorgulardan
Siyah beyaz bi' simayım haz etmem hiç dolgulardan
Kabulüm var sayın rahmi örtülmüş kadınlar
Ve okyanuslar derindi kaptansız öldü sandılar

Beynimin köşelerinden sızan gerçekçilik bir hal
Hat'rı yok karakterinin düzelmez asla ilmihal
Zamanla alışırsın bandı bitti başa sar
Her defasında aykırıyım yer küreye battı sal

Kaçtı hepten keyfim kaçtı san yaşlı genzim
Çizme sınır kırıp döker beynim ateş edildin
Sonuç belli değişmiyor rengim
Adım belli sanım belli bu sefer ki şartellerime değdi

Kıvılcım kenti boğdu dumana hep yanıldı falcılar
Aynı acıyı hiç verirdi sancılar
Aynı yere vurur mu dalgalar anlatıyorum insanlar hep aynılar
Düşüncelere bantlı kaygılar kanlı sargılar

[Nakarat]
Çalıntı günaydın
Sahtekar imtihan
Bi boşluk var içimde
Tekrar ve tekrar ve tekrar