[Bölüm 1]
Ben doğmuşum, ölmüşüm, gerçekliğe gömülmüşüm. Bu mu ayıp, bu mu ayıp?
Sen çok işe yaramışsın, bunu çok matah sanmışsın. Bu bir kayıp, bu bir kayıp
[Bölüm 2]
Ben hatalar yapmışım, şaşkın, aptal, safmışım. Bu mu ayıp, bu mu ayıp?
Sen hiç yanılmamışsın, hiç pişman olmamışsın. Bu bir kayıp, bu bir kayıp
[Nakarat]
İçinden düz, dıştan yuvarlak; kimin umrunda?
Dünya… dönmüyor; sarhoş… başı dönüyor
İçinden düz, dıştan yuvarlak; kimin umrunda?
Dünya… dönmüyor; sarhoş… başı dönüyor
[Bölüm 3]
Ben müziğe sığınmışım, şişelere yaslanmışım. Bu mu ayıp, bu mu ayıp?
Sen çok güzel yaşamışsın, yürekten yıkılmamışsın. Bu bir kayıp, bu bir kayıp
[Bölüm 4]
Ben incinmişim, kaçmışım, hüznüme sarılmışım Bu mu ayıp, bu mu ayıp?
Sen tasandan kaçmışsın, hep mış gibi yapmışsın. Bu bir kayıp, bu bir kayıp
[Nakarat]
İçinden düz, dıştan yuvarlak; kimin umrunda?
Dünya… dönmüyor; sarhoş… başı dönüyor
İçinden düz, dıştan yuvarlak; kimin umrumda?
Dünya… dönmüyor; sarhoş… başı dönüyor