[Verse 1]
Gözlerdeki tek damla akınca başlar her şey dünyalarımızda
Bugün en doğruyla tarihe gömülürken dün yalanlarımızla
Yüz farklı yüz var ambarımızda
Maskeler satın alınır kalan paramızla, siz de tuz var yalan yaranız da
Gönder düşlerini üşüştüyse başına
Mutluluk kalbe tesir eder üzüntüyse yaşına
Görüntüyle fazla övündüyse saçmalıktır sahiden
Anlamlıdır sahilden esen yel güzel anlarını takiben
Aniden bi şimşek etraf korkak doludur
Gece gelince etrafa serilir kesif toprak kokusu
Yollar sonumdur yürümek yok aşk oyunlarında
Kaybedenler köşeye çekilir, taş koyunlarında
Durma baş koy bu yola o an kesileceğini bile bile
Cevabı yüreğe vurulan zincir sorarsan eğer niye diye
Satırlar istem dışı dökülür vurduğumda çile dile
Yağmurlu günlerde, azdır ani bitebilen
[Nakarat]
Yağmurlu günlerde
Gözüm arar mutluluğu ama yok ki nerede
Yağmurlu günlerde
Sürekli beklediğimiz o zaman çok ilerde
[Verse 2]
Dünkü güneş şimdi deri gibi karardı
Senin için zararlı, benim içim daraldı
Geri geçin kapansın artık
Senin için yara aldım
Yara sordum yerini seçti
Ben de senden elimi çektim, elimi çektim
Dilden dönüp duran o tüm ezgilerimiz dolgundu
Oyun da oynadığımız el ele sezgilerimiz yoğruldu
Yoğundu duygularım artık başka saf ve temelli
Oysa seneler önce yağmur aşka davet ederdi
Halbuki önümüz açıktı, bizse şımarık pisse densiz
İlle dersi aldık içimizden atamadık kin ve derdi
Beni kulağında değil kalbinle dinlersen hissedersin
Her gün ağlayan bulutlar kimine göre de bir teselli
Yürümeye çalışan bedende mahmurluk gözlerde
Kahroldum ilkbaharda savruldum yüzlerce
Belimi doğrultamadım
Kamburdum günlerce
Yaktığım resmi hatırladım
Yağmurlu günlerde
[Nakarat]
Yağmurlu günlerde
Gözüm arar mutluluğu ama yok ki nerede
Yağmurlu günlerde
Sürekli beklediğimiz o zaman çok ilerde