ZET (TUR)
Tahminen
["Tahminen" için şarkı sözleri]

[Verse 1: Ağaçkakan]
Mümkünatı yok, defalarca söyledim
Kıtalarca denizden toplanır akşamüstleri
Ben ne pejmürdelik istedim ne kaktüsleri besledim
Omurgasından çektim aldım hayatımı bu günlerin
Mamafih şikayet etmek elzem adeta
Civarda sanki paramparça bir sürü ve koştu dört nala
Benim aklımdaki manevra
Tekme tokat içine dalmak, uzaktan geldiler Truva'dan
Nasılsın ey misafirperver? Düşmanım kadar körelmiş bıçakla, cihatla
Islanmış barutla; kadavra gırtlağından akan kömür tadıyla dirildi
İnsandan hallice bir vaşak kadar öfkeliydi
İcabında nevrotik suratlarım
Yerine göre mahkemeden aciz kaldırımlarım
Vücut bulmuş hali bu mayıs, tahribatı kum kayıp
Taksiratının ederi 3 gramlık bonz olur
Memnun oldum ben bu hallere düşecek adam
Memnunum tamamen mülteciyim Agora’dan
Kendi tanımımla yüzleşip kabul de ediyorum, ben olamam ki taraf tutan
Bu oyun tek başına çok sıkıcı
Gerçi tek kelime duymadan bi'çok kelime verdim
Bıçak derdi yaraya bas kanat, benim
Benim derdim bir dakika sonranın geçmişiydi
[Nakarat: Ağaçkakan]
Yıkıldı metrelerce devasa duvar
Ardışık illüzyon enkazdan haberdar
Tepetaklak aşikar yani tahminen adımdan haberdar
Yıkıldı metrelerce devasa duvar
Ardışık illüzyon enkazdan haberdar
Tepetaklak aşikar yani tahminen adımdan haberdar

[Verse 2: Ados]
Kara bağla el verince yüzün başka diyara
Kül topla zemin toprağında yer bulamazsan hiç sorma
İhtiyacın olmuyorsa cevaba git, yorma beni
Ben hep yaratıldım bir avuç yoktan
Devinim aldı başını yürüdü gitti çoktan
Ve büyüdük halimizden habersiz, korkuyor insan
Ne olup biter bugün, ne olmuştu dün?
Çekip bi' köşeye hesap sormak istedim zamandan
Neden hep vazgeçmemi bekliyorsun? Her intihar aksi oldu
Yürümenin bu yerde bahsi yoktur
Hedef, varmak adına yaratılan bir illüzyondur
Cesaret, hep can havline muhtaç bir solüsyondur
Be siktir et tutup kolundan alan varsa seni bu beladan
Sen istemedin mi hiç yok olmak?
Tarih aynı işliyorsa bil ki korkudan
Kendine acırsa insan geberir kaygıdan
Gören gözü bilmem de gel şu yanan beynime sor gerçeği
Cahilin cesaretinde merceğim
Ta dibi görmüşlere sormalısın şenliği
Katilim bir anlığına, sürekli aniyim
Sahiyim, kabul etmelisin şahidimsen
Boğazda yumruk gibi tıkandım, bir adım gitmem
Nahiyemde başka yer yok, sakın gücenme
Kimseye güvenmemem lazım hiçbi’ ihtimalle
[Nakarat: Ağaçkakan]
Yıkıldı metrelerce devasa duvar
Ardışık illüzyon enkazdan haberdar
Tepetaklak aşikar yani tahminen adımdan haberdar
Yıkıldı metrelerce devasa duvar
Ardışık illüzyon enkazdan haberdar
Tepetaklak aşikar yani tahminen adımdan haberdar

[Verse 3: Type Wheel]
Şu daireden gördüm, tam dibimde öldü martı
Kırık kanatlarıyla daldı kanlı okyanusta
Gördüm, gözlerimle gördüm; yandı, battı, çıktı martı
Acımıyor, kanamıyor, sonunda bak dirildi martı
Mahvolmak, sonunda kahrolmak
Ölüm tadında hayat içip içinden çıkılmaz park olmak
Ya hep ya hiç sen aptallık de istersen
Zannettiğin mayıs değil tenimde mart olmak
Yerse eğer ölümü kaldır aradan, sırtımda kamburla halk olmak yerse
Kartondan kollarımı alevlere sürtüp lav olmak istiyorum
Mahvolmak, istiyorum kahrolmak
Kolunda kış, yanımda fark olmak istersen
Canında can, kanından riski çıkar listenden
Bir kurban seç kendine beraber ölecek yanında
Götür, al, götür kalıntı kalmasın isminden
Yeter mi acısını çektiğim yeter mi?
Kahverengi kadrajında kürtaj olur cesetler
Delik kaşından milimetrik saniyeler geçer mi?
Zaman bitse bile acı hiç biter mi, siktirip gider misin?
Tarihe kavuştu dün son katsayım
Hayal kurmuyorum, ben devren yıkılmış bir arsayım
Fakat yine de varım yağmur yine de karım
Boğulmak bu gecede ölümü hem var sayıp hem yok sayıp