ZET (TUR)
Aklıma Mukayet Ol
[Nakarat]
Ne dedim bilmem, sen topla bilenden
Önce defterini dendenden
Bir kalem ne kadar karalar kağıdı bilemem
Ama dolduramaz tahminen
Ne dedim bilmem, sen topla bilenden
Önce defterini dendenden
Bir kalem ne kadar karalar kağıdı bilemem
Ama dolduramaz tahminen
[Bölüm 1]
Bura kaldırım, bu da taşları
Göm arasına kuru kafatasları
Küçük çapta cinayet romanları
Kaybolanın manidar fotoğrafı vesikalık (Vesikalık)
Boş endişe tamamen saçmalık
Nasıl olsa beni de koysan içinе
Ya da çıkarsan içinden dünya yine de kalabalık
Aklıma mukayyеt ol
Benim güzergahım hiç tekin değil
Tezatına göre yaşamanın anlamı ne kum tanesinde
Ne de aynada, değil
Aklıma mukayyet ol benim
Hata yapmak için can çekişirim
Bi'kaç insanın eksikliğini
Ne ben ne de dünya fark etmeyebilir
[Nakarat]
Ne dedim bilmem, sen topla bilenden
Önce defterini dendenden
Bir kalem ne kadar karalar kağıdı bilemem
Ama dolduramaz tahminen
Ne dedim bilmem, sen topla bilenden
Önce defterini dendenden
Bir kalem ne kadar karalar kağıdı bilemem
Ama dolduramaz tahminen
(Dolduramaz tahminen, dolduramaz tahminen)
[Bölüm 2]
Yanımda söylenen bir marşın alelade nakaratı
İdamlık bi' bürokrata bağlı öldürülme haklarım
"Aklıma mukayyet ol" demiştim, kararım değişti
Cehaletin o müstakil tohumlarıyla yan, uyuş
Bu periyodik anestezi sonlanırsa eğer tevekkülle "Dur" denir
İhtimallerin tamamı zamana bağlı
Frapan ağzı açıldığında beş dakika vardı
Elimden bi' şey gelmiyordu, ben de yapmadım
Haleflerim mitozla nüfusa göçmenlik tasladı
Hercai mikrobun filizleriyle gücüne güç katan bir ormanı
İstemezdim yakıp yıkmayı
Bölündü ikiye ekvator elimde
Muhakkak hadise, amına koy'ım çemberin de
Tamamsa tamamdır, taraflı tarafsız ne varsa yazıldı
Nasılsa söylenir kralın sesiyle
Bölündü ikiye ekvator elimde
Muhakkak hadise, amına koy'ım meridyenin de
Tamamsa tamamdır, taraflı tarafsız ne varsa yazıldı
Nasılsa, neyse