Ozbi
Emanet Hayat
[Verse 1]

Bugün farklı!
Kangren olmuş bir elin çamurdaki alemi gibi
Beyazı temiz bir sayfa sanan bir safın mahremi gibi
Cihanı körpe gören bir egzozun mahzeni
En çirkinin sanat olan ahseni gibi
Bugün!
Tadı gelsin diye çaya attığım tarçın kökü
Biraz limon kabuğu ve küçük bir karanfil tanesi!
Küllükte kokan şu izmaritlerin sadece
Öylesine yaşadığımı anlattığı kıçımdaki açan lalesi!
Bugün!
Otomatik vites bir arabada ayağımın gittiği
Bir debriyaj boşluğu
Ölüm sarhoşluğu
Aşkın, detone olsa da güzel sandıran boşluğu
Bunu da sermayeye çeviren bir kurnazın kokoşluğu
Bugün!
Kibirli dünyama meteor çarpması
Dedemin beni halen harçlık verdiği bir köftehor sanması
Bugünü kendime sorunca anlıyorum
Ben hep kadere emanetmişim lan zor anlatması

[Bridge]
Bugün!
Günler gidiyor
(Bak bak) Yağmur diniyor
(Toprak) Ölmüş seviyor, yine çamurla ruhları gömüyor
(Vah vah) Ölmüş biliyor, kör kambur feleğini itiyor
(Korkak) Köşesine siniyor, kader alnına silleyi vuruyor. (Vah vah)

[Chorus]

Bir denize dalar gibi gitmek!
Bir gemiye biner gibi
Bir yüreği arar gibi gitmek!
Bir kaderi söker gibi
Kibrim kırık bir cam değil, niye keser cesareti?
Ruhum korkak bir can değil, niye kader esaretim?

[Verse 2]

Evet bugün!
Gerçekle tanışmak ve kendinle yüzleşmek
Gözyaşınla beslenen şehr-i İstanbul'a yenilmek
Fabrika atığı kokan bir sokakta kimliğini yitirmek
Yani tüm yalanlar tarafından canice dövülmek
Lan!
Bu yediğim kibrin kurşunu
Kader ufkumu kirletip, sonra da Azrail'i çağıracak ve çek vur diyecek
Biliyorum, hayallerime borçluyum
Çünkü bugün ilk defa elinde bir bıçakla görüyorum
Adı Umut olan iyimser komşumu
Beni tüketen her şeyi terk etmek bugün
Kendimi kanlar içinde de olsa zerk etmek düne
Geleceğim ne olduğunu bilmeden gülümsemek bugün
Fakat gerçeği hissedebildiğini söylemek güne. (Hıh!)
Alkollü ağzım biraz duygusal
Felaket senaryoları yazan aklım korkak ve kurgusal
Bİliyorum kendimle yüzleştikçe yalancıyım
İşte bugün!
Hangimiz gerçek diye sorar yargılar
[Bridge]

Bugün!
Günler gidiyor
(Bak bak) Yağmur diniyor
(Toprak) Ölmüş seviyor, yine çamurla ruhları gömüyor
(Vah vah) Ölmüş biliyor, kör kambur feleğini itiyor
(Korkak) Köşesine siniyor, kader alnına silleyi vuruyor. (Vah vah)

[Chorus]

Bir denize dalar gibi gitmek!
Bir gemiye biner gibi
Bir yüreği arar gibi gitmek!
Bir kaderi söker gibi
Kibrim kırık bir cam değil, niye keser cesareti?
Ruhum korkak bir can değil, niye kader esaretim?