Karaçalı
Evim
[Verse 1]
Pandora açıl, pandora kapan
Zati kiralıksın, sahibin ben değilim
Yarım tablet aspirinle geçer belki diye diye
Kustum bütün gece&kendimde değildim
Duygusal sondaj, derin depresif travma
Haleti ruhiyem pert, hissiz
Bir anda, yavaş yavaş derine inen sızı
Bilmem saat kaç
Bir çift göz, küllük ve akan makyaj
Kıytırık manevra, bozuk balans, soluk surat
Hiç dolumsuz boş alan
Zombi ölümü bekler oysa her an
Geçirdiğin hastalıkla sınan
Yine de değer hayat
Yaşamak için buna inan
Sırf valiz, koyacak kostümüm yok
Sırf nefes, almak için hiç gerek yok
Sırf kafes, içine beni tıktıkları
Sırf insanım diye bunca yük vede bunca toz
Benim evim, benim evim

[Verse 2]
Tatminim zor, kader yaver desem yalan
Hadisem bol, kibrim yalnız, yansız iyot
Martı kokulu bir şurup bize kalan
Bilse belki böyle olsun istemezdi anam babam
Kutsal ürper, tapın ki seni de tanrı sansın
Pişmanlığın tende açılan en derin yaraysa
Seni boğan canavar içtiğin soğuk sularsa
Kadın kılığına girmiş şeytanımdan merhaba
Davetiyenize kartvizit bayan baş kavalye
Kes kurdeleni misafir et
Zıt aşkım cenaze
Seyr-ü cürmümeşhut bir nota ki cinayet
Tenine sarılı mesut halde dün seviştik yok keramet
İçim ferah bugün de geçti, ezil nedamet
Evet hamaset yerini al, gücüm vesayet
İzini sür çiz, sırtım layık ver emanet
Fethetmişti gönlü tarihi bir esmer zarafet
[Scratch]

[Verse 3]
Pandora açıl, pandora kapan
Yatağımda bıraktığın yüzün kalk oradan
Tek noktada asılı kalan yüzlerce ayrıntı
Kırılan yüzündeki aynadan hayatım alıntı
Ahşaptan damlayan tiner, parkeye bulaşan şiir
Küvette yatan çocukluğum, eski evim, eski sihir
Kurtlanmış pencereden düşümü bölen kiriş
Çatısı açık, içindeyim, üstüm başım pas kir
Bulunduğum durum birinci tekil, tüm tatlar ekşi
Teneke dibinde kalan tortu simsiyah rengi
Hep kıyısız bırakan boşluk çok nadir gel git
Çok sarhoştum bi' yeri soydum, orası benim evim
(Evim, evim, evim)