Sagopa Kajmer
Bir Sürgün Yeri
[Verse 1]
Yapmacık gülüş, yapmacık tavır, yapmacık bakış
Sıkılıp uzaklaşmak istediğim bu ortam
Ve boğuluyorum yaktığım şarkı sözlerimin dumanında
"Hepsini bitirdin." diyorlar nefes alınca
Muhabbetim kaldığı yerden devamdı fakat soğuk karşılandım uzaktaki sevgilerin yanına varınca
Bir güzellik kalmamış, bir iyilik yok hatırda
Bulduğum beklediğimle savaşta, kalmamş vefa da
Feri gitti güneşin, gitti ömürden bir gün daha
Döndü günün rengi yine zindana
Günlerin getirdiği değişiyor olgunluk tahammül güç sefa rezillik yara
Yıldıran bir bulut gibi çökmedi hayat (hayat), yeryüzünde sürgünüz biz, hatırla hain evlat
Yeniden geri dönmek için çekmeliyiz meşakkat
Bir suçluyuz biz, beleşe yok mükafat
[Nakarat]
Bir sürgün yeri alabildiğine çöl, bir serap gibi
Bir gör onu yaşarken nasıl gerçek, bir tokat gibi
Bir bakmışsın ki bavuluna sadece taş koymuşsun
Pek kısaymış aslında, bir varmış, bir yokmuşsun
Bir sürgün yeri alabildiğine çöl, bir serap gibi
Bir gör onu yaşarken nasıl gerçek, bir tokat gibi
Bir bakmışsın ki bavuluna sadece taş koymuşsun
Pek kısaymış aslında, bir varmış, bir yokmuşsun
[Verse 2]
Kelimeler duman, anlamlar umman
Sevdiklerim karabatak ve beklentilerim yere batan
Sıkılmadım bindir gece dinlediğim masaldan
Sevdiğim filmleri izlemeyi severim tekrar tekrardan
Fazla gencim veda için, ruh yaşımca
Fazla yaşlı, çöpe giden bir dün yüzünden bu gün daha da olgun
Geçmiş konuştuklarımdan bu gün daha da suskun
Eski afacanlıklarımdan bu gün daha da durgun
Biriktirdiğim kumbarayı doldurmamış yüküm biraz ateş, biraz sudanmış
Yolum uzun, azığım hüzün, zemin kum, güneş çok, rehavet bol
Yürümek zor, yol almak zorunlu
Geldiğimiz yolu unuttuk, dönüş yolunu şaşırdık
Atomu çarpıştırdık, iyiyi kötüyü ayrıştıramadık
Bir menzil ki ulaştırır peşinden gittiğin şeye
Itırı takip eden varacaktır bahçeye
[Nakarat]
Bir sürgün yeri alabildiğine çöl, bir serap gibi
Bir gör onu yaşarken nasıl gerçek, bir tokat gibi
Bir bakmışsın ki bavuluna sadece taş koymuşsun
Pek kısaymış aslında, bir varmış, bir yokmuşsun
Bir sürgün yeri alabildiğine çöl, bir serap gibi
Bir gör onu yaşarken nasıl gerçek, bir tokat gibi
Bir bakmışsın ki bavuluna sadece taş koymuşsun
Pek kısaymış aslında, bir varmış, bir yokmuşsun
[Outro]
(Bir sürgün yeri alabildiğine çöl
Bir sürgün yeri alabildiğine çöl)