[Intro: Sagopa]
A-ha-ha-ha-ha
Aha
[Verse 1: Sagopa Kajmer]
Bir perişan, bir pişman (yo)
İki hâli bozgun, üzgün
Yüzleri yere düşmüş, herkese dargın
İlaçsızlık hastalığına yakalanmış iki naçar
Bir anahtar var elimde her kapıyı açar
İşte kapılar ve işte dışta kalan bizler
Bir tarafta ahenkle dans eden saçlar
Bir tarafta başı kesikler
Bana tek taraflı adaletinizden sakın bahsetmeyin (sakın)
Adalet kirli atlet (yeah)
Siz onları üzdünüz
Siz onları kapının dışına sürdünüz
Onları ağlattınız, saçlarını dağıttınız (evet)
Rüzgârlara bıraktınız (evet), siz bıçaklar sapladınız (evet)
"Sessiz olun!" deyip ağızlarımızı kapadınız (yo, yo)
Yaşlı başlarınızı kaldırın (kaldır lan) ve
Hem yaşınızdan, hem de başlarınızdan utanın (lan)
Sesim sonuna kadar açıldı, haydi gelip kısın (lan!)
Ben dostlarımın zırhıyımdır
İstediğiniz kılıcı batırın dayanırım
Kimsecikte çıt yok, gören dilsizler ve duyan insafsızlar
Olacak iş değil
Dolacak olan benim gözüm değil de nedir (lan!)?
Akıllarınızda ne Uhud kaldı, ne Hendek, ne de Bedir
[Nakarat: Sagopa Kajmer & Kolera]
Bir gün elbet, senin de canın çıkacak
Ne sandın ya, ihtimal mi var?
Günü gelecek, tadı varacak, ölüm alacak, seni buradan
Bir gün elbet, sana da soracaklar
Ne sandın ya, ihtimal mi var?
Soru gelecek, cevap olacak, zaman alacak intikamımı
Bir gün elbet, senin de canın çıkacak
Ne sandın ya, ihtimal mi var?
Günü gelecek, tadı varacak, ölüm alacak, seni buradan
Bir gün elbet, sana da soracaklar
Ne sandın ya, ihtimal mi var?
Soru gelecek, cevap olacak, zaman alacak intikamımı
[Verse 2: Kolera]
Kesilen ağaçlar gibiyim budandıkça güçlenirim
Oynadığım oyunlar gibi ölsem de devam ederim
Bir gök taşı çarpsa, yüzümün yarısını alsa
Kaç kez öldürüldüysem bir o kadar öldürdüm ben
Sevgi nefret oynuyor, ince çizgilerde koşuyor
Bugün duâcın, yarın bedduâcın işte oynuyor
Çukurlar kazıyor, kazdığından çıkamıyor
Küçük gölde öldüysem büyük denizde yüzdüm ben
Ben görünmezim, hayatımın fonu siyah elbisem
Siyah benim fikirlerim ateş böceği dokunamam ellerim yanar
Ne kaybettiysem hepsini geri aldım ben
Hayatım kurtlar sofrası
Kimle yediğimi tanıyamam
Aklım deliler odası, yüzüm muşmulamsı
Kalbim hiddet kuyusu, içine düşenler boğuldu
Bahçem mezarlık, ne sandın gözlerim kızamık!
[Nakarat: Sagopa Kajmer & Kolera]
Bir gün elbet, senin de canın çıkacak
Ne sandın ya, ihtimal mi var?
Günü gelecek, tadı varacak, ölüm alacak, seni buradan
Bir gün elbet, sana da soracaklar
Ne sandın ya, ihtimal mi var?
Soru gelecek, cevap olacak, zaman alacak intikamımı
Bir gün elbet, senin de canın çıkacak
Ne sandın ya, ihtimal mi var?
Günü gelecek, tadı varacak, ölüm alacak, seni buradan
Bir gün elbet, sana da soracaklar
Ne sandın ya, ihtimal mi var?
Soru gelecek, cevap olacak, zaman alacak intikamımı