Yeis Sensura
Belki De Unutmuştur
Verse 1:
Bizler aynı şehrin biber gazını solumuştuk
Hayat müşterekti ve bizler aynı bakkalın müşterisiydik
Aynı yağmurlarda ıslanmıştık defalarca
Aynı kaldırımda gezmişti defalarca cüssemiz
Aynı dilenciye selam verdik her sabah
O kediler de kimsesizdi bizim gibi
Bizler aynı çöp tenekesinden bile müzdariptik;
Lakin uçurtmalar bizden ümitliydi her zaman

En son ne zaman uçurttun uçurtma?
En son ne zaman baktın gökyüzüne
En son ne zaman gülümsedin
En son ne zaman besledin kedi
En son ne zaman yazdırdın bakkala?
En son ne zaman sevincinden ağladın?

Nakarat:
Ne kadar bağırırsam bağırayım o benim duymaz sesimi
Belki de unutmuştur gözlerimin kem rengini
Ne kadar aşık oluyorsan, ne kadar çok seviyorsan;
O kadar büyük üzüntüler geriye kalıyor

Verse 2:
Eski direnişçilerden kimse kalmadı
Sokağımıza biber gazı bile sıkmıyorlar artık
Sizin evin olduğu yer süpermarket yaptılar
Ve bakkal Osman mecburen iflas edip kapattı
Artık dilenciler bile dürüst değil
Çünkü yağmur yağınca toprak bile beton kokuyor
Sen olmadığından burda uçurtma uçuran kimse yok
Ve tüm kediler gözüme aç gibi bakıyor

En son ne zaman uçurttun uçurtma?
En son ne zaman baktın gökyüzüne
En son ne zaman gülümsedin
En son ne zaman besledin kedi
En son ne zaman yazdırdın bakkala?
En son ne zaman sevincinden ağladın?

Nakarat:
Ne kadar bağırırsam bağırayım o benim duymaz sesimi
Belki de unutmuştur gözlerimin kem rengini
Ne kadar aşık oluyorsan, ne kadar çok seviyorsan;
O kadar büyük üzüntüler geriye kalıyor