Kendine bile katlanamayan bir adamım ben artık mualla!
Anlayacağın yürekten yedik yiyeli façayı
Hani o ilk aşk dokunuşundan;
Yani geç gelince yeni yetmelik ağıran saçlardan
Sen kurtulursun aslında kırklanırsan da
Olsa olsa teneşir paklar beni
Sonrasında kırkımdan!
Kendine bile inanmayan bir adamım ben artık mualla!
Tanrı var mı? yok mu?
Nerededir derdi nedir?
Felsefik takılma şimdi ben kendime salıncak yapmışken alkolik efkarlanışlardan
Sallanıyoruz bak fena mı
Sen kucağımda
Hayalden falan
Saçlarını da okşarım birazdan
Ellerini de tutarım hatta
Bozma işte fiyakasını çok durmıcak zaten kanımda
Gerçi sen beni kansız da sanırdın gamsız da ama
Ben içanaboşu bir Türkçeyle anlatmaya çalışırken sana içimin akışını
Sen fransız lügatından yan çevirmiştin hatırlarsan
Neyse ne ya, artık zamanlarındayız değil mi 'artık mualla'?
Bakışın fingirderken gözbebeğimin içine içine
Tam belinden yakalarken hadiseyi
Zorla güzellik değilse de zorbadır güzellik
Öğrenirken kaçışsız
Teslim olmadım da ben esir alındım sayarsın 'artık!
Kelepçelendim lan sana
İki gözün bir dizi parmaklık
Ölümüm olacaksın diye fısıldayan o ahmağı
Unutmasan ne çıkardı ulan?
Bilmem kaç santimden başka ne boşluk kalırdı içinde?
Yüreğin çok mu doluydu, yersiz kaçtım bütün vakitlerinde?
Unutkan randevulaştığın hani
Hep sonradan
Kendine bile eğreti bir adamım ben artık mualla
Ellerim ceplerimde
Ne zaman sokaklara serseri dalsam
Aklımdasın
En saklımdasın hala
Öylece ortada duran..