Ahmet Kaya
Gururla Bakıyorum Dünyaya
[Nakarat]
Birer birer, biner biner ölürüz
Yana yana, döne döne yine geliriz, vay canım
Biz dostu da düşmanı da elbet bilriz
Vurulup düşenler canım darda kalmasın, ay gülüm
Vurulup düşenler canım darda kalmasın
[1. Bölüm]
Çünkü isyan bayrağıdır böğrüme saplanan sancı
Çünkü harcımı öfkeyle, imanla karıyorum
Ve kederin
Ve solgun yüzlü işçilerin üzerine
Dağ başlarının hırçınlığı savruluyor benden
Çünkü beni ateşiyle dimdik tutan kin
Çünkü benim gözbebeklerimde tutuşan şafak
Miting afişleri, cesur pankartlar
Ve binlerce militan
Derin denizlerin aydınlığı
Zorlu sabahlar
Gökyüzü ve lale
Sıkılmış bir yumruk gibi giriyoruz hayata
Çünkü ben sevdigim kızı
Yaşamak gibi, halkım gibi sevdiğim kızı, ki şiirini yazamayan
Ve türküsünü söyleyemeyen halkım gibi
Binlerce ve binlerce kurşunlanan halkım gibi
Zincire vurulan
Şavaşlara yollanan
Vergilere bağlanan halkım gibi
Felç olmuş yalnızlıklara bırakarak
Büyük acıların ve göz yaşının içine bırakarak
Şiirlerimin bir bıçak gibi ışıldadığı
Devrim türkülerini
Ve baş kaldırmayı öğreten dudaklarını
Bir kere olsun öpmeden
Bir kere olsun tutmadan kaygısızca
Serin bir yaz gecesi gibi ürperen ellerini
Hatta boynunu ve ayak bileklerini
Bilemeden, bilemeden, bilemeden
Vurdum yüreğimi şanlı kavgaya
Barışın ve özgürlügün dağlarına yürüyorum işte
Yiğitsen uslandır beni
Ey yasakların, kahpeliğin
Ve soygunların koruyucusu
Türkü çağıran kızlarımı sustur
Ve kahraman oğullarımı
Mezar kaza kaza kederli, kızgın
Tohum serpe serpe hünerli
Ve sömürüle sömürüle bomboş
Ve açlığın ve zulmün izlerini
Derin uçurumlarında taşıyan ellerimi
Ve tırpanlara sarılan ellerimi
Mavzerlere sarılan ellerimi
Zincirlere vur gücün yeterse
Ama adına yaşamak dersen
Rezilce
Çatlayan tomurcuğun
Doğan çocugunü çığlığını duymadan
Gül benizli sevgilinin
Titreyen gögüslerini öpmeden doyasıya
Korka korka, yana yana
Hergün biraz daha derinden
Hergün biraz daha kapkara duyarak ölümü
Aç ve arkasız
Köpekleşerek yaşamak dersen
Bu yürek
Çat diye çatlasın ulan!
[Bridge]
Kirsiz, passız
Arı duru özümüz
Namussuza kanlı hançer sözümüz
Çok uzaktır dostlar bizim yolumuz
Durana, yürüyene bin selam olsun
[Nakarat]
Birer birer, biner biner ölürüz
Yana yana, döne döne yine geliriz, vay canım
Biz dostu da düşmanı da elbet bilriz
Vurulup düşenler gülüm darda kalmasın, ay canım
Vurulup düşenler gülüm darda kalmasın
[2. Bölüm]
Gel gelelim parlayan güneşi
Emekçi halkların
Kahraman halkların güneşini
Şehvetle içine dolduran toprak
Şimdi sımsıcak, şimdi ulaşılmaz
Şimdi olgun meyvalarla dolu
Bahar bahçelerini sarmaktadır Dünya'ya
Ve gülbenizli sevgililerin dudaklarında hayat
Bizi aşka ve kavgaya çağırmaktadır
Bıçak kemiğe dayandığı
Ok yaydan fırladığı için değil
Bu bezirgan saltanatı
Bu zulüm bitsin diye
Ağaran günler için
Yeni bir dünya uğruna
Yüzlerinde cesaretin onuru
Ve imanlı gücü döğüşen Dünya'nın
Emperyalizme karşı dövüşen Dünya'nın
Ve ölüme
Gülerek koşan genç savaşçıların
Albayrakları dalgalansın
Dalgalansın, dalgalansın
Kinle boğuşan yorgun yüregi
Aydınlansın diye anamın
Felâketler geçirmiş anamın
Dişleri dökülmüş, kederli ağzı
Ağlamaya hazır gözleri
Safrası ve sonsuz ve dağları eriten sabrı
Merhameti
Yani bir bütün halinde insanlığımız
Yunsun, arınsın diye durgun pınarlarda
Alınterinin namusu kurtulsun diye
Kurtulsun diye sıcak somun
Acı soğan ve çiçekli basmalar
Ahdettik, vefaettik
Kelle koyduk
Ölen ölür dostlar
Düşmanlar hey, hey
Kalan sağlar!
[Bridge](x3)
Kirsiz, passız
Arı duru özümüz
Namussuza kanlı hançer sözümüz
Çok uzaktır dostlar bizim yolumuz
Durana, yürüyene bin selam olsun