Ahmet Kaya
Bir Can Çıkar Dağlara / Koçero
[1. Bölüm: Selda Bağcan & beraber]
Bir akşam birden bire bir can çıkar dağlara
Bin kardaş, bin bacı, bin ana
Bin kerpiç, bin harman, bin açlık
Bin yenge, bin emmi, bin dayı
Bin zulum, bin acı ve bin karanlık
Bir akşam birdenbire çıkar dağlara
Bıyıkları terlememiş bin çocuk
Bin aşık, bin deli, bin mensup
Bin ekmeksiz, bin işsiz, bin suçsuz
Kıl şalvar, kurtlu çarık
Bir akşam birden bire çıkar dağlara
Yalın ayaklar, gömleksizler, dayanıksızlar
Munzurlar, Çilolar, Palandökenler
Dersimler, Tunceliler, Bingöller
Tunceli'de mercanlar, Ağrı bereketleri
Tahtalılar, Toraslar ve Binboğalar
Bir akşam birden bire çıkar dağlara
Bir akşam birden bire çıkar dağlara
Bir akşam birden bire çıkar dağlara
[2. Bölüm: Ahmet Kaya]
Bir sürekli çıplaklıktır Koçero
Bir sürekli açlıktır
Bir sürekli haksızlıktır Koçero
Bir sürekli itilmişlik
Koçero bir vazgeçiştir
Koçero bir ilgisizlik
Bin yıllık bir yoldan gelir
Üstü başı kan içinde
Upuzun bir eyvahtır
Upuzun bir pişmanlık
Bir ünlemdir Koçero
Sığmaz okul kitaplarına
Erzurum Yaylasından, Erzincan Çukuruna
Ve Tecer Dağlarından, Harran cenderesine
Bir uzun masaldır ki Koçero
Dağların dağlara yaslandığı
Geçitlerin geçitlere küstüğü
Koyaklarda anlatılır
Bıçak bıçak, kurşun kurşun ve türkü türkü anlatılır
[3. Bölüm: Selda Bağcan]
Yatar türkülerde upuzun
Ağıtlarda fidan fidan Koçero
Gocunmayın güzel beyler, hanımlar
Alınıp incinmeyin
Koçero bir vatandır; yaşanılır boydan boya
Koçero bir vatansızlık, bir dağlaşmış yalnızlıktır
Mavzerleşmiş bir haksızlık
Yanıtsız bir dilekçe