Teoman
Ölüm Işığa Uzanmış
İnce yüzlü genç bir kadın göle girmişse
Papatyaları düşmüşse, zamansız ölmüşse
Gece saat tam 12'yi vurduğunda
O geceyi devirmiş üç beş şarapla

Gölde sıyırmış eteğini çırılçıplak kalmış
Koparılmış çiçeklerden hiç taç yapmamış
Bilmiş ki hep kendinde bir tuhaflık varmış
İşte o yüzden hırpalanmış

Kaburgaların arasında titrermiş camları
Son kez dua etmiş, "seç beni hayat" demiş
Uzaklarda bir yerde, her dar sokakta
Ölüm ışığa uzanmış, kadınsa ona

Aşka dayamıştı kendini
Artık sevmediği
Şehirleri, insanları, kuru gülleri
Tutmuş içine çekmiş, sonra tutmuş fırlatmış
Uyandığında her şey bitsin diye

Cesur da değilmiş ki, hem aksanı bozuk
Onsekizine bir gün kala üçüncü mevkide
Yıkıntıların üzerinde, bu dipsiz gölde
Konuşmuş suya, "konuk et beni, koynuna al" diye
İnce yüzlü genç bir kadın göle girmişse
Papatyaları düşmüşse, zamansız ölmüşse
Uzaklarda kendini suya bırakmış
Ölüm ışığa uzanmış, kadınsa ona