Ağaçkakan
Majezik Mavisi

Pazar Ekim 16
Bu gece kanla karışık yağmurun saçaklarında karartı
Bir gölge, bir kente yakışmamıştı böyle
Majezik mavisinden ufuk çizgisi düz şöyle böyle
Nasıl? Anlatıyorum ya!
Uzun bir koridor hayal et başında makosen ayakkabıyla
Fayansa dökülen travma ve temizlenen mıntıka
Bir tek soyadımı taşıyorum layıkıyla
Kafamın içine evi yapan ağaç
Senin kökünle beslenen humuslu toprak ve çürüyen peşmerge sanki korkak
Bu ağaç burada halka verdikçe yorulmuyorum nedense
Bir nakarat gibi tekrardan tekrardan
Otobüs en fazla kırk insan pet bardak
Gözüme sol çapraz yine ağaç yine ağaç yinе ağaç
Metre metrе yaklaşır artık kabüllenilmiş ana vatan
Kulübeler gıcırtıdan sorumludur
Tavanı yok sayan ve sanki kalkan olarak elime bantlanan izmarit, sönse bile, ezilse bile, kül tablasında gri ormanın katline gülse bile, kusurludur fakat umutludur
Ve tarih tekerrür ederken muhakkak bir şehir unutulur
Orada, ağaç komada yok olsa curcuna
Çünkü mezarlıkla ancak yaşayan insan avutulur

Kesinlikle baş ağrısı evvela sessizlik bulunamaz gibi ölümlü insana
Yok olsa kargaşa yeter mi nefes almaya?
Ve koptu fırtına ağaçlar köküne ait olmayınca
Kesinlikle baş ağrısı evvela sessizlik bulunamaz gibi ölümlü insana
Yok olsa kargaşa yeter mi nefes almaya?
Ve koptu fırtına ağaçlar köküne sadık olmayınca
Kesinlikle baş ağrısı evvela sessizlik bulunamaz gibi ölümlü insana
Yok olsa kargaşa yeter mi nefes almaya?
Ve koptu fırtına ağaçlar köküne ait olmayınca
Kesinlikle baş ağrısı evvela sessizlik bulunamaz gibi ölümlü insana
Yok olsa kargaşa yeter mi nefes almaya?
Ve koptu fırtına ağaçlar köküne sadık olmayınca