[Sample]
It was the night that you had left us
You were so gone when they found you
Dinle!
[Verse 1]
Kapıyı çalıp bir de sandın hayat var ardında
Gözlerin yaşlı çocuk, say gururun kaçıncı kez ayaklar altında
Ürkek dualarda gecen
Çabaların nafile, kötü niyetli fahişeler Casper gibi duvardan da geçer
Aşk Süreyya, öfke Nazım
Kalıcı hasar verebilir benimle bi'kaç saniyeden fazla çıplak göz teması
Dokunmuyor tenine
Taşlar basurlu bi' adam gibi, sabaha kadar çabalasan da oturmuyor yerine
Sarıl yılana git
Hayat göğüs kanseri bi' annenin "Gidersen sütümü helal etmem sana." deyişi kadar dramatik
Hiç ben olmadın
Dünya pahalı bi' şampuan reklamı, biz rol umuduyla bekleyen bi'kaç aptal keloğlanız
Baygınlığın boşluğuyum
Umutlarını yitirme, unutma karanlık sadece aydınlığın yokluğudur
Aynamı kirletme
Hüzün şehit olmuş bi' gencin tezkeresi kadar gereksiz ve faydasız hissetmek!
[Sample]
Dinle!
[Verse 2]
Bu kader değil tesadüf
Henüz altıydı yaşım, çıktım evimden, eğitim deyip ettiler tüm hayal gücüme tecavüz
Bi' anlam kaldı mı? Yok!
Ben söz almak için değil hakaret etmek için hocalarıma parmak kaldırıyom
Kırık mikrofonum
Sigortalı bi' iş ve üreme zorunluluğu için mantık evliliğine koşan umutsuz bir robotum
Ki rastlantı görmeniz
Ben hiç gebermiycek gibi yaşamaktan daha karanlık bi' aptallık görmedim
Bu iş mi abi? Düşün
İnsanlar dokunmatik telefon gibi, el değmemiş olma ihtimali düşük
Sınıfa yeni gelmiş velet olmak gibi
Çünkü huzur kalecilik sırası ve ben bağırıyom gene: "Sondan birim!"
En felaketiyim
Doğumdan sonra yaşam var mı ki, ölümden sonra var mı yok mu ben merak ediyim
Mesafe iyi, korursun dişini
Yine de devam et çünkü pes etmek oksijen tüketmenin en onursuz biçimi!
[Sample]