[Giriş]
Ah, yeah
Dinle, yeah, yeah
Ah, ses

[Verse 1]
Ben bu kaldırımları yıllarca hayallerle süsledim (Yeah)
Karanlık satarım; sokak lambasıdır müşterim (Ah)
Ayaklarım yokuşla, ruhum ayrılıkla güçlenir (Evet)
Düşlerim tükendi fakat düşmedim (Asla)
Ah, sokak beş alır üç verir
Yıpranır zamanla pürüzsüz tenin, üstelik ne terk etmenin yolu var ne küsmenin
Alnında her güz derin izler bırakır bütün yoksul yüzlerin (Yeah)
Mahallem hüzne bir kapı, daima mücadele (Hıhı)
Yorulan tüm bedenler istiyorlar müsaade ve çaylarından son bir yudum alıyorlar (Eyvallah)
Dönmüyorlar bi' daha geri, bu sonsuz mübadele (Ah)
Eskiler terk ediyor (Yeah)
Yeniler tutunamıyor (Yeah)
Sert çocuklar kendini Hami'nin şutu sanıyor (Hahaha)
Gerçeğin tokatı ağır geldiğinde ruhlarını yitiriyorlar, bedenlerine de yalnız bir kutu kalıyor

[Scratches]
Kaldırımları yıllarca hayallerle süsledim
Kal-kaldırımları
Ben bu da-da-daima mücadele
Kara-kara-karanlık satarım, sokak lambasıdır müşterim
Kaldırımları yıllarca hayallerle süsledim
Kal-kaldırımları
Ben bu da-da-daima mücadele
Kara-kara-karanlık satarım, sokak lambasıdır müşterim

[Verse 2]
Ah, ait olduğumuz hangi taraf? (Hangi taraf?)
Okullar veya fabrikalar (Fabrikalar)
Bu düzen hasım sanki sana (Sanki sana)
Göz altlarını gören junkie sanar (Junkie sanar)
Sabah ilk dolmuş (Dolmuş)
Beş saat uyku (Uyku)
Kirpiklerin donmuş (Donmuş)
Çek sağa duydun (Duydun)
Adalet yok (Adalet yok)
Faturalar var (Faturalar var)
Hatam hep çok (Hatam hep çok)
Kabuk tutan yaralardan koleksiyon (Koleksiyon)
Her gün en az on ekliyo'm (On ekliyo'm)
Bu sefer ben gidiyo'm o bekliyo' (O bekliyo')
Yürüdüğüm şu zor eski yol (Zor eski yol)
Ben ''hayat'' diyo'm, O ''Rolex'' diyo' (Rolex diyo')
Gerçeği rol etmiyo'z (Rol etmiyo'z)

[Scratches]
Kaldırımları yıllarca hayallerle süsledim
Kal-kaldırımları
Ben bu da-da-daima mücadele
Kara-kara-karanlık satarım, sokak lambasıdır müşterim
Kaldırımları yıllarca hayallerle süsledim
Kal-kaldırımları
Ben bu da-da-daima mücadele
Kara-kara-karanlık satarım, sokak lambasıdır müşterim